Uzun süre oldu yazamadım, ve bu süreçte bir çok şey yaşandı, bir çoğu bitti..

Hayatım boyunca yaşadığım hiç birşeyden dolayı pişmanlık duymadım. Çünkü yaşadığımız herşey; günahlarımız, sevaplarımız, artısıyla eksisiyle bizi biz yapan değerler. Yaptığımız hatalar olmasaydı, yapacağımız iyiliklerden söz edemezdik, çünkü iyilik kötülüğün olmadığı yerde fark edilemez.

Okulumun son senesini okurken, uzun uğraşları ve yorucu sınavları aştıktan sonra İsveç'te master yapma hayalimizin gerçekleşmesi için sadece başvuru işlemleri kalmıştı geriye. Yine mektuplar, belgeler ve araştırmalarla geçen Kasım, Aralık aylarından sonra Ocak ayında İsveç'teki bilgisayarla ilgili kalbur üstü tüm üniversitelere başvurularımızı bitirmiştik.

Bir kaç hafta önce müjdeli haberler bir bir gelmeye başladı. Tabii bunlar arasında en iyisi avrupanın önde gelen teknik üniversitelerinden KTH'den aldığım kabul mektubuydu. KTH'de Information and Communication Technologies Entrepreneurship ( Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Girişimcilik ) bölümüne kabul olduğumu öğrenmiş bulunmaktaydım ki, yine kaliteli bir başka üniversite olan Chalmers'tan da Software Engineering and Technology ( Yazılım Mühendisliği ve Teknoloji ) bölümünden de kabul aldığıma dair bir mail aldım.

KTH'de okumak hep istediğim bir şeydi ancak tüm bu master başvuru sürecinde birlikte hareket ettiğim arkadaşlarım Alper ve Mahmut ikilisinden, Mahmut KTH'ye kabul alamamıştı. Bu durumda onun için Chalmers'ta okumaktan başka çare görünmüyor şu an. Alper'le ben ise KTH'ye gitmeyi düşünüyoruz. Tabii bu kararımızı etkileyebilecek bir de burs faktörü var ki o da sıkıcı ve uzun bir konu.

Yani nereye gideceğime net olarak karar verebilmiş değilim. Ama Kista Science City ve Stockholm gibi dünyanın teknoloji merkezi bir şehrinde okumak bana daha avantajlı geliyor. Hele de KTH faktörü göz önüne alındığında sanırım burs çıksın ya da çıkmasın benim gideceğim okul belli...

Herkes için hayırlısı olsun.